Makaleler
HATIRLAMAK, HATIRLANMAK, HATIRDA KALMAK
“Merhumu nasıl bilirdiniz” sorusundan önce yapmamız gerekenler var bu dünyada. Hem öğrenerek , hem de öğreterek.Boş olan arazimize dikeceğimiz ağaç fidanlarını öyle bir seçmeliyiz ki , Okaliptüs ağacı gibi yüzeye yakın yatay olarak kök salmayanlardan olmalı. Gelen her fırtınaya hazır dim dik ayakta kalmak için dibe doğru köklenenler tercih edilmeli , tıpkı bir çınar ağacı gibi...
Hiç düşündünüz mü, yaşantınızdaki iletişim networkünüzü nasıl kurdunuz diye? Sahip olduğunuz enerji, konfor alanınız, görünen ve görünmeyen sınırlarınız, teslimiyet veya hakimiyetiniz... Bunların hepsine siz mi karar verdiniz,? Yalnızca sizi mi etkiledi tüm bunların gidişatı, yoksa etrafınızda gerçek veya sosyal medyanızdaki ağa takılanlar da nasinbini aldılar veya alır mı dersiniz?
Sahip olduğun ilk networke, seni annen dahil etti. Sana bu dünyada ilk yapılacak şeyleri o öğretmeye başladı. Nasıl enerjini üreteceğini, seni en iyi şekilde besleyerek en iyi yolun bu olduğunu gösterdi sana. Sen enerjini üretebildiğin ilk gün, ayağa kalktın ve o ilk adımını attın. İşte önemli olan buydu senin için; o ilk adım. Attın adımı ve komşunuz çocuğu ile sizi ilk ziyareti sırasında, kendini hatırlatmak için hemen onlara doğru yürüdün.Dikkatlerini çekmek, bak ben burdayım demek network elemanlarını oluşturmak için. Hatırladıkları o ilk saniyeler, hafızalarında en az 8 yıl kalacağı, sonradan yapılan bilimsel deneylerle kanıtlanacaktı...
Büyüdükçe çevrendeki her bir bireye, seni sen yapan ve onların unutamıyacakları birçok özelliğini göstermeye çalıştın. Eğer çok da özelliğin yoksa akılda kalmayı sağlayacak, network kurmaya biraz ara vererek özelliklerini geliştirmeye zaman ayırdın. Ta ki akılda kalmak için , etkileyebileceğin, o ilk adımı attıracak anahtarı bulmak için.
İlk izlenim sadece 30 saniyede oluşuyor ve sizinin ön yargınızın %80 nini oluşturuyor . O izlenimi yok etmek ise, en az otuz dakika sürebiliyor. İnsanlar ellerindeki bu çok kısa zamanı, ilk karşılaşmalarda hatırlanmak için özenle kullanmanın ve “ kilit cümle ve davranış modellerini” oluşturmaya yönelik yöntemleri bulmanın yollarını arıyorlar. Beden dili ve etkin tanışma metodlarını bilmek, bu yüzden çok önemlidir.
İnsan beyni dakikada 500-800 kelime düşünüp, 300 kelime duyabiliyor , bunun yanında sadece 150 kelime söyleyebiliyor. Bu demek peki? O ilk 30 saniye var ya intibanın %80 ninin oluştuğu, toplamında 70-80 kelimelik öyle cümleler kuraman gerekiyor ki, hayat boyu hatırda kalabilesin.. Aynı şey tanışacağın kişinin de aşması gereken bir engeldir. Kendisini öyle ifade etmeli ki sana, 30 saniye içerisinde sende oluşan intiba, onu yıllar boyu hatırında tutmanı sağlayacak güçte olsun.
Kurduğumuz networklerdeki her bir bireye zaman ayırmalıyız. Seçtiğimiz fidanları diktik, ormanımız oldu ve diktiğimiz ağaçlar dibe doğru kök saldı . Eğer biz bu ormanı sulamazsak, o kadar emeklerimiz heba olup gider. Kurur ağaçlarımız, çöldeki bedevi olur, tek başımıza kalabiliriz. Networkünü besle, ona sahip çık. Bunu nasıl mı yapacaksın? Ön yargılarından sıyrılarak. Hep derler ya çocukluğunuza inelim diye. Evet o önyargılar hep çocukluğumuzda bize öğretilmiş yanlış ifadelerden doğmuş. Bugün en iyi eğitmlimiz bile , bir seminer ortamında, bir toplulukta gidip yabancı biriyle tanışamamasının tek sorumlusu çocukluğumuz. Belki de kendimizi çok iyi ifade edecektik, anahtar cümlemizi kurup , çok güzel bir iş birliği, bir arkadaşlık başlatabilecektik; tanışabilseydik tabi. Çocukken bize öğretilen;, “yabancılarla konuşma, babana bile güvenme,elalemin işine karışma” negatif yüklemeler...
Yok yok o kadar da çaresiz değiliz canım. Dedim ya belli bir noktaya kadar çocukluğumuzun etki alanındayız. Sonradan edindiğimiz kazanımlar, bizim kuracağımız networklerin yaygınlaşmasında etkili olacak donanımları bize sağlar. Nedir bunlar peki? Aldığımız aile ve toplum kültürü, eğitimimiz, kişisel bilgi ve becerilerimiz, diğer ülke kültürlerinden edindiğimiz tecrübeler vs...Tüm bunlar ,bizim birşeyi anlatırken , kendimizi eksik bulduğumuz noktaları tamamlar ve iletişim kurabilecek anahtarı sağlar.
Yine de bizim toplumumuzda , hiç tanımadığın biriyle bir seminerde bir işbirliği başlatabilecek cesareti olanların sayılarının çok olacağını düşünmüyorum ne yazık ki.. Bu makalemin ardından katılacağınız ilk seminerde, tanışmak istediğinize elinizi uzatın lütfen, ve ilk 30 saniyede söyleyeceğiniz anahtar cümlenizi önceden oluşturarak yaklaşmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.Başınıza olumsuz birşey gelirse benden bilmeyin. Hani bir bayana yaklaşırken de iki kat dikkatli olmanızda fayda görüyorum. Her an kafanıza bir çanta indirebilme ihtimali karşısında temkinli , bir o kadar da sabırlı olmalısınız...
Kalın sağlıcakla,
PINAR KABİL